Neşeli Net (:
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ders Veren Hikayeler Seti

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Burcu : Akrep
Çin Astrolojisi : At
Mesaj Sayısı : 157
Rep gücü : 474
Kayıt tarihi : 09/06/10
Yaş : 33
Nerden Nerden : Adana

Ders Veren Hikayeler Seti Empty
MesajKonu: Ders Veren Hikayeler Seti   Ders Veren Hikayeler Seti I_icon_minitimeCuma Tem. 30, 2010 6:44 am


  1. anlamlı bir mesaj içeren insanın ders çıkardığı hikayelerdir.
    Hintli yasli bir usta, ciraginin surekli herseyden
    > sikayet etmesinden bikmistir. Bir gun ciragini tuz almaya
    > gonderir.
    > Hayatindaki herseyden mutsuz olan cirak dondugunde,
    > yasli usta ona, bir avuctuzu,bir bardak suya atip icmesini soyler.
    > Cirak, yasli adaminsoyledigini yapar ama icer icmez agzindakileri
    > tukurmeye baslar.
    > Tadi nasil? diye soran yasli adama ofkeyle aci diye
    > cevap verir.
    > Usta kikirdeyerek ciragini kolundan tutar ve disari
    > cikarir. Sessizce az ilerdeki golun kiyisina goturur ve
    > ciragina bu kez debir avuc tuzu gole atip, golden su icmesini
    soyler.
    > Soyleneni yapan cirak, agzinin kenarlarindan akan suyu koluyla
    > silerken, usta ayni soruyu sorar:Tadi nasil?
    > Ferahlatici diye cevap verir genc cirak. Tuzun tadini
    > aldin mi?diye sorar yasli adam,
    > Hayir diye cevaplar ciragi. Bunun uzerine yasli adam,
    > suyun yanina diz cokmus olan ciraginin yanina oturur ve
    > soyle der:
    > Yasamdaki acilar tuz gibidir, ne azdir, ne de cok.
    > Acinin miktari hep aynidir. Ancak bu acinin siddeti, neyin icine
    > konulduguna baglidir.. Acin oldugunda yapman gereken tek sey aci
    > veren seyle ilgili hislerini genisletmektir. Onun icin
    > sen de artik bardak olmayi birak, göl olmaya calis



  2. bir göçmen kuş, güneye doğru uçuyormuş sürüsünden ayrı. küçük
    kanatları fazla dayanamamış soğuğa ve düşüvermiş bir tarlanın ortasına.
    oradan geçen bir inek, zavallı kuşun üstüne dışkılamış. göçmen kuş
    dışkının sıcaklığıyla kendine gelmiş, neşe içinde ötmeye başlamış. onun
    sesini duyan bir kedi, kuşu dışkılardan bir güzel temizlemiş ardından da
    midesine indirmiş. bu hikayeden çıkarılacak dersler varmış. size her
    pislik atan size kötülük etmiş demek değildir, sizi pislikten her
    kurtaran da size iyilik etmiş demek değildir gibi. ama bence ana tema
    şudur: pisliğin içinde bile olsan, ne var ki mutluysan, sesini
    çıkarma..



  3. Kavanozdaki hayat
    Profesör, felsefe dersinde büyükçe bir kavanozu masanın üstüne koymuş ve
    içerisini tenis topları ile doldurmuş. Öğrencilere kavanozun dolup
    dolmadığını sormuş.



    Öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade etmişler. Bu sefer çakıl
    taşlarını, çalkalayarak kavanoza dökmüş, böylece çakıl taşları kayarak,
    tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurmuş.


    Öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sormuş profesör.
    Öğrenciler :Evet doldu demişler."

    Profesör bu kez kumu yavaşça kavanoza dökmüş. Kumlar da çakıl taşlarının
    aralarındaki boşlukları doldurmuş. Tekrar öğrencilere kavanozun dolup
    dolmadığını sormuş.


    Öğrenciler de koro halinde "Evet, bu kez gerçekten doldu" demişler.
    Gülümsemiş profesör ve masanın altında hazır bekleyen iki fincan kahveyi
    kavanoza boşaltmış. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları
    doldurmuş.


    Profesör "Eveeet" diyerek: "Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini
    ifade etmeye çalıştım. Şöyle ki; bu tenis topları hayatınızdaki önemli
    şeylerdir; dininiz, ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz,
    arkadaşlarınız vs. Şayet diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler
    kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli
    olanlar; işiniz, eviniz, arabanız vs. Kum ise diğer ufak tefek
    şeylerdir. Şayet kavanoza önce kum doldurursanız çakıl taşlarına ve
    özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için
    de geçerli. Vaktimizi ve enerjimizi ufak tefek şeylere harcar, israf
    edersek, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi
    mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın.

    Sıhhatinize dikkat edin. Eşinize ilgi gösterin. Evinizin ihtiyaçlarını
    karşılayın. Kavanoza öncelikle tenis toplarını yerleştirin.
    Hayatınızdaki incelikleri sıralamayı iyi bilin. Gerisi hep kumdur!"
    demiş. Bu arada bir öğrenci parmağını kaldırmış ve sormuş: "Peki, o iki
    fincan kahve nedir hocam?" Profesör bilge tavırlarıyla eklemiş:
    “Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatınız ne kadar dolu olursa
    olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek
    vakti ayırın!"




  4. geçmiş zaman, hiç geçinemeyen bir baba ve oğlu varmış. baba , oğlunu
    " sen adam olamazsın"
    diyerek devamlı ikaz edermiş. gel zaman git zaman oğlan, ülkenin veziri
    olmuş. genç vezir, adamlarına babasını yanına getirmeleri için emir
    vermiş. yaşlı baba , yaka paça vezir oğlunun huzuruna çıkarılmış.
    kendisi ile gurur duyan vezir,
    "bak baba gördün mü beğenmediğin oğlun vezir oldu"
    demiş. baba oğluna şöyle bir bakmış ve demiş ki ;
    "oğlum, ben sana vezir olamazsın demedim, adam olamazsın dedim".




  5. Patates bahçesi


    Nebraskada yaşlı bir adam yaşıyordu. Patates ekmek için bahçeyi
    bellemesi gerekiyordu, fakat bu o yaştaki biri için çok zor bir işti.
    Tek oğlu olan David ona yardım edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yaşlı
    adam oğluna bir mektup yazdı ve durumunu anlattı:


    Sevgili David,



    Patates bahçemi belleyemeyeceğimden kendimi çok kötü hissediyorum.
    Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün
    derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için hallederdin.

    Sevgiler, Baban.


    Yaşlı adam birkaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı:

    Babacığım, sakın bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm!

    Sevgiler, David

    Ertesi gün sabaha karşı FBI ve yerel polis çıka geldi ve tüm sahayı
    kazdı ama herhengi bir cesede rastlamadılar. Yaşlı adamdan özür
    dileyerek gittiler. Aynı gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı.

    Babacığım, Şimdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin
    en iyisini yaptım.



    Sevgiler, David.

    İyi Günler...

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://neselinet.forum.st
 
Ders Veren Hikayeler Seti
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ders Veren Kısa Öyküler
» DERS ARŞİFİ!
» Küçük Oyun Seti
» Kimya Icon Seti
» Süper Hatun Wallpaper Seti

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Neşeli Net (: :: Hayata Dair :: Ders Veren Hikayeler-
Buraya geçin: